• PROJE ÜRETMEDEN RUSYA'NIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPAN KANALİZASYON BİLİMCİLERİ - 29/10/2013
  • KANAL İSTANBUL'UN YAPILMAMASI İÇİN RUSYA VE DİĞER YABANCI ÜLKELERİN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPANLARIN BİLİMSEL İNCELEMEDEN YOKSUN YORUMLARI 

    ÇILGIN PROJELER KONFERANSI

    Kanal İstanbul: Bu Proje Unutulmalı!

    Çılgın Projeler Konferansı'nın gündeminde mega projeler, kentsel dönüşüm ve bu çılgınlığa verilen "yeşil yanıtlar" var. İlk günün konularından biri Kanal İstanbul'un neden yapılmaması gerektiğiydi.


    İstanbul - BİA Haber Merkezi                              27 Ekim 2013, Pazar 00:30
    Yeşil Enstitü (Yunanistan) ve Yeşil Düşünce Derneği (Türkiye) tarafından organize edilenÇılgın Projeler Konferansı 26 Ekim Cumartesi günü Taxim Hill Hotel’de başladı. Konferans 27 Ekim Pazar günü Taksim Hill Hotel’de devam edecek.

    Konferansın açılış konuşmalarını AP Yeşil-EFA Grubu Milletvekili ve Türkiye-AB Karma Parlamenterler Komitesi Eş Başkanı Helene Flautre ve ardından Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP) Eş Sözcüsü Arif Ali Cangı yaptı.

    Konferansın ana konuşmasını ise Mega Projeler Ağ Koordinatörü Paola Prieri yaptı. Pierri konuşmasında gereksiz ve empoze edilmiş projelere karşı forum oluşturmanın tarihsel bir gereklilik olduğunu belirtti.

    Konuşmanın ardından konferansın ilk oturumuna başlandı. Panelin başlığı “Türkiye ve Avrupa’daki Mega Projelere bir bakış” idi. Boğaziçi Üniversitesi Politik Ekonomi Çalışma Grubundan Begüm Özkaynak, Cem İskender Aydın, Pınar Ertör Akyazı ve Irmak Ertör, İtalya’dan Yüksek Hızlı Tren Karşıtı Hareket adına Lisa Ariemma, Romanya’dan Association ARIN’dan Codruta Nedelcu, Bulgaristan’dan, Bankwatch and Centre for Environmental Information and Education temsilcisi Daniel Popov bu panelin konuşmacılarıydı.

    Verilen öğle molası sonrası ilk panel İstanbul’un kuzeyine inşa edilmesi planlanan, yine çılgın bir proje olarak tanıtılan Kanal İstanbul Projesi ile ilgiliydi. Başbakan Erdoğan'ın tanıttığı Karadeniz ile Marmara denizini birleştirecek kanal projesi, kamuoyuyla paylaşıldığı 27 Nisan 2011 tarihinden itibaren birçok eleştirinin hedefi olmuştu.

    Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cemal Saydam’ın  Kanal İstanbul Projesi: Bilimsel bir karşı görüş başlığında gerçekleşen sunumu katılıcılardan yoğun ilgi vardı.

    Marmara: Akdeniz ve Karadeniz’in astımlı çocuğu

    Deniz bilimcisi olan Saydam, Akdeniz, Karadeniz ve Marmara denizlerinin özelliklerinden bahsederek  “birbirine benzemez üç deniz”  diyerek başladığı sunumunda Marmara denizinin özel durumunu ve Kanal İstanbul’a neden karşı durmak gerektiğini şöyle özetledi:

    * Marmara denizinin 25 metrekarelik üst tarafı Karadeniz suyu, alt tarafı Akdeniz suyudur. 25 metrenin altında oksijen hiç yok denecek kadar azdır bu yüzden Marmara, Akdeniz ve Karadeniz’in astımlı çocuğudur.

    * Marmara bir havuzdur. İstanbul Boğazı bu havuzu bir yandan boşaltırken bir yandan da dolduruyor yani bir musluk işlevi görüyor ve dengeyi kuruyor. Fakat Kanal İstanbul projesi gerçekleşirse Marmara için ikinci bir musluk olacak ve bu sefer musluk sadece boşaltacak.

    * Eğer Kanal İstanbul açılırsa ilk 10 senede üst suda organik patlamalar olacak ve buna bağlı olarak yem arttığı için balıklar da artacak. Ancak ikinci 10 senede alt tabakadaki oksijen bitecek ve dip suyun kimyası değişecek, organik patlamalar artacak ve ilerleyen dönemlerde dip su Gemlik ve İzmit körfezini de kaplayacak. Her lodos esintisi ile İstanbul kokacak. Karadeniz havuzu giderek boşalacak ve ekoloji kesinlikle değişecek.

    * İstanbul Boğazının ve Marmara’nın dünyada başka bir örneği yoktur. Panama ve Süveyş kanalları Kanal İstanbul için örnek verilemez.

    * Montrö Boğazlar Sözleşmesi varken Kanal İstanbul ile kar edileceği düşünülemez.

    Sadece Marmara’da değil Akdeniz ve Karadeniz’de de ekolojik yıkıma sebep olacak Kanal İstanbul projesinin bilimsel bir tarafı olmadığını çünkü “iki denizi birleştirirken bir deniz bilimcisine sormak gerektiğini” vurgulayan Saydam  toplantıyı bitirirken “bu proje hemen unutulmalı”  dedi.

    Kentsel Dönüşüm ve Yeşil Cevaplar

    Bu panelin ardından konferans Kent Hareketlerinden Cihan Uzunçarşılı Baysal, Kuzey Ormanları Savunma Platformundan Çare Olgun Çalışkan, Mimar Sinan ÜniversitesindenUğur Dündar, Taksim Platformundan Korhan Gümüş'ün katıldığı Türkiye’deki Çılgın Projeler Işığında Kentsel Dönüşüm başlıklı panelle devam etti.

    Konferansın ilk günü YSGP üyesi gazeteci Cengiz Aktar, Boğaziçi Üniversitesi, Politik Ekonomi Çalışma Grubundan Fikret Adaman ve Bengi Akbulut, Galatasaray Üniversitesinden YSGP üyesi Haluk Levent ve İstanbul Teknik Üniversitesi ve YSGP’denAhmet Atıl Aşıcı, WWF-Türkiye’den Sedat Kalem’in katıldığı Kalkınmacı Gündem ve Yeşil Cevaplar başlıklı panel ve tartışma ile sona erdi. (MK/HK)

    http://www.bianet.org/bianet/siyaset/150854-kanal-istanbul-bu-proje-unutulmali

    JEAN-FRANÇOİS PEROUSE YAZDI

    "Çılgın" Proje ya da Sürdürülebilir Olmayan Kentsel Yayılma

    İstanbul pastasına saplanmış ayrıştırıcı bir bıçak darbesi ya da somuttan çıkan tahayyül eksikliği... Barbarlar nereden gelecek?


    İstanbul - BİA Haber Merkezi            30 Nisan 2011, Cumartesi 14:02

    Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2011 Seçim Beyannamesi'nde (s. 140) "(...) özel ve çok çarpıcı projeler ile İstanbul bir küresel kent haline gelecektir" diye ilan ediliyordu. İşte çoğumuzu ağlatan bahis konusu "çarpıcı projelerden" biri...

    Yine Seçim Beyannamesi'ne gönderme yaparak, İstanbul'a ayrılmış kısımda, İstanbul "asırlar içinde oluşturduğumuz medeniyetin adeta somutlaşmış bir vitrini" olarak tarif ediliyor (s. 138). Nice küresel vaatlerle sunulmuş olan "Formula-1"'in çılgın başarısızlığını değerlendirmeden, yeni bir mega-projeyle uğraşmakla meşgul muyuz?

    Bugünlerde sadece kaba kitlesel pazarlama ve "kurumsal iletişim" düzleminde bulunuyoruz. Muğlak, sırlarla, muammalarla dolu bir "proje hakkında" kesin laflar sarf etmek imkansızdır. Muğlağın uzmanı olmayı reddetmek lâzım. Bu şartlarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) ilk Cannes'daki Uluslararası Emlâk Fuarı-MIPIM performanslarını hatırlatan bu video gövde gösterisini görmezden gelemediğimize göre, bize kalan tek tepki tarzı, öfke ve hüzünden oluşur.

    IV. Yüzyılın sonunda da Roma İmparatoru Anastasios, batıdan gelecek tehditkâr barbarlara karşı, Bizans'ı korumak üzere geçen Karadeniz ve Marmara Denizi arasında 56 kilometre uzanan bir savunma duvarı oluşturdu. Bu sur, insansız, martısız, aşırı sıkıcı görüntüleriyle bize süper simülasyon oyununda gösterilen hat ile hemen hemen aynı yerden geçer.

    Bugünlerde hâlen kısım kısım ayakta kalmış bu sur, bir kadim iktidarın gövde gösterisiydi aynı zamanda. Surun geçtiği yere bir kanal açılacakmış... Böylece, kentimizin koruma sistemi daha güçlendirilmiş olacakmış. Kime karşı?

    Bizi bekleyen ne çok müstakbel iş kazası, bir kolektif intihar... 200 metrelik uzunluğundaki tankerler, 150 metrelik bir kanal genişliği ne kazalara neden olacak!

    En dar noktasında 600 metre olan gerçek Boğaz'da bile bazen zorluk yaşanıyor. Aman ne lüzumsuz kopukluk! "Yeni bir ada" yaratacak (ne heyecan!) bu Dubaivari projenin ayrıştırıcı etkileri olacak. İstanbul bedenine saplanmış, mekânsal/sosyal fark yaratmayı amaçlayan, gereksiz bir bıçak darbesi sanki bu.

    Doğayı bu ölçekte yeniden şekillendirmek, Yaradan'ı taklit etmeye çalışmaktır! Bu Tanrı işi ya deprem ya da Neron işidir. Kandırıcı sanal ufuklara odaklanmak yerine, karşımızdaki gerçek İstanbul'a sahici ve somut sahip çıkalım.

    Şehir gündeminde yapılması gereken o kadar acil öncelik varken, görkemli mega-projelerle oynamak İstanbul'a yazıktır, günahtır.

    Aslında "olayın" en çok üzücü tarafı budur: Mevcut olan şehir potansiyellerin görünmemesi, ısrarla İstanbul'la baş edememe, ve yakınlarımızdaki gerçeklerden bitmeyen kaçış eğilimidir. Yine inkâr, yine görmezlikten gelme, yine sürdürülebilir olmayan kentsel yayılma. Simülasyon ve halüsinasyonlardan uzak kalalım. Gözlerimizi kapatmadan rüya görebiliriz. (JFP/EÖ)

    * JF Pérouse, Galatasaray Üniversitesi (GSÜ) / Fransa Anadolu Araştırmalar Enstitüsü (IFEA)

    http://www.bianet.org/bianet/bianet/129666-cilgin-proje-ya-da-surdurulebilir-olmayan-kentsel-yayilma

    Duyuru Arşivi

  • KANAL İSTANBUL 'DAN YILDA 1 MİLYAR 500 MİLYON İÇME SUYU ÜRETİLECEK
  • CHP AVCILAR BELEDİYE BAŞKANINDAN KANAL İSTANBUL'DA ELEKTRİK ÜRETİMİ AÇIKLAMASI
  • RUSYA ,UKRAYNA VE ROMANYA KANAL İSTANBUL'A KARŞI ÇIKAR- Prof.Dr.Cemal Saydam - Rusya'nın sesi radyosu
  • PROJE ÜRETMEDEN RUSYA'NIN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPAN KANALİZASYON BİLİMCİLERİ
  • ÇILGIN PROJEYE ÇILGIN SANTRAL-SABAH GAZETESİ
  • ERSİN RAMOĞLU-KANAL İSTANBUL'U VE KANALIN YAPILMASI GEREKTİĞİNİ KONU ALAN YAZISI
  • Çılgın plan! Nikaragua hükümeti, İstanbul Kanalı'ndan daha geniş çaplı bir proje için düğmeye bastı
  • SABAH GAZETESİ-ERSİN RAMOĞLU'NUN WEB SİTEMİZDEKİ KANAL İSTANBUL ELEKTRİK ÜRETİMİ VE TATLI SU ELDE EDİLMESİNİ KONU ALAN DEĞERLİ MAKALESİ